ÇALIŞMA ALANLARIMIZ

Hangi Sorunlara Çözüm Sunuyoruz ?

Lali Dil ve Konuşma Merkezi’nde dil ve konuşma zorluğu yaşayan çocuk ve ergenlere değerlendirme ve terapi desteği sunuyoruz. Ayrıca artikülasyon, kekemelik, hızlı bozuk konuşma, ses bozukluğu, çeşitli hastalıklara (inme, kafa travması vb.) bağlı olarak edinilen dil bozukluğu yaşayan yetişkinlere de dil ve konuşma terapisi desteği veriyoruz.

  • Gecikmiş Dil ve Konuşma
  • Konuşma Sesi Bozuklukları (Artikülasyon Bozukluğu ve Fonolojik Bozukluk)
  • Kekemelik
  • Hızlı Bozuk Konuşma
  • Gelişimsel Dil Bozukluğu
  • Otizme Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları
  • Çocukluk Çağı Konuşma Apraksisi
  • İşitme Engeline Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları
  • Dudak-Damak Yarıklıklarına Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları
  • Genetik Sendromlara Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları
  • Ses Bozuklukları
  • Dizartri
  • Afazi

Gecikmiş Dil ve Konuşma

Her çocuk kendi hızında gelişir ve bir çocuğu diğeriyle kıyaslayarak gecikme olup olmadığına karar vermek kolay değildir. Dil ve konuşma terapistlerimiz standardize testler yardımıyla ve klinik gözlemlerle çocuğun gelişimsel düzeyini, dikkat ve katılımını belirler. Gerekli durumlarda rutin görüşmeler yapılarak birebir çalışma yürütülür. Bu çalışmalarda çocuğun ilgisini çekecek oyunlar ve çeşitli terapi materyallerinden (oyuncak, kitap, resimli kartlar, oyunlar) faydalanılır. Aile sürecin önemli bir parçasıdır ve terapide yürütülen çalışmaları ev ortamında genellemeye yardımcı olur.
Terapi süreci hemen başlatılabileceği gibi çocuk nöroloğu, çocuk psikiyatristi, odyolog, özel eğitimci gibi uzmanlara yönlendirme de yapılabilir.

Konuşma Sesi Bozuklukları (Artikülasyon Bozukluğu ve Fonolojik Bozukluk)

Konuşma seslerinin algılanması, ayırt edilmesi, zihindeki temsili ve üretilmesi ile ilgili her türlü zorluk, konuşma sesi bozukluğu olarak sınıflandırılır. “Belirli harfleri söyleyememek” veya “farklı söylemek” olarak tarif edilen bu bozukluklar, artikülasyon bozukluğu ve fonolojik bozukluk olarak sınıflandırılır. Fonolojik gelişim ve seslerin edinimi Türkçe konuşan çocuklarda 4-5 yaş dolaylarında tamamlanır. Çocuklar 1. sınıfa başladıklarında hatalar hala devam ettiği taktirde okuma-yazma eğitiminde zorluklar yaşanabilir. Dil ve konuşma terapistlerimiz pek çok faktörü göz önünde bulundurarak bir terapi programı geliştirir.

Kekemelik

Kekemelik kelime, hece ve ses tekrarları, uzatmalar ve bloklarla konuşma akıcılığının kesintiye uğramasıdır. Kekemelikte terapistlerimiz farklı terapi metodlarından faydalanarak çocukların konuşma akıcılığını arttırmayı, çocuğun ve ailesinin kekemelikle ilgili tutumlarını olumlu yönde değiştirmeyi hedefler.

Hızlı Bozuk Konuşma

Hızlı-bozuk konuşma, kekemelik gibi konuşmanın akıcılığına ilişkin bir bozukluktur. Kişinin konuşmasının temel özelliği çok hızlı olması ve ses-hecelerin yerlerinin karışması nedeniyle anlaşılmaz olmasıdır. Kişinin etrafındakiler sıklıkla “tekrarlamasını” ya da “yavaşlamasını” isterler. Bu konuşma bozukluğuna ek olarak dil bilgisi ve söz dizimine ilişkin hatalar da dikkat çeker. Konuşma sırasındaki duraklama ve vurgulamalar anlamsal ve söz dizimsel özelliklere uygun değildir. Kişi düşüncelerini ve ona uygun dili organize etmekte zorlanmaktadır.

Gelişimsel Dil Bozukluğu

Bazı çocuklarda otizm spektrum bozukluğu, işitme kaybı vb. herhangi bir gelişimsel bozukluk görünmemesine rağmen dil becerileri gecikmeli gelişebilir. Ancak her geç konuşma gelişimsel dil bozukluğu değildir. Geç konuşan çocuklar kısa sürede yaşıtlarını yakalarken gelişimsel dil bozukluğu olanlarda durum farklı seyreder; dili anlama ve ifadeyle ilgili problemler vardır. Gelişimsel dil bozukluğu dil ve konuşma terapisti tarafından uygulanan testler ve gözlemler aracılığıyla tespit edilir. Terapi sürecinde terapistlerimiz hem çocukla birebir çalışır hem de okul ve aile ile işbirliği halinde dil gelişimini hızlandırmayı hedefler ve edinilen becerilerin sosyal ortamda kullanımını amaçlar.

Otizme Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları

Otizm Spektrum Bozukluğu’nda iletişim ve sosyal becerilerde güçlüklerle karşılaşılır. Kişinin çoğunlukla sınırlı ilgili alanları ve “stereotipi” adı verilen tekrarlayıcı hareketleri vardır. Otizm geniş bir yelpazedir ve problemin şiddeti, belirtilerin yoğunluğu, var olan kapasite ve erken müdahale yöntemleri ile potansiyelin desteklenmesi tedavi sürecinden en iyi şekilde yararlanma da önemli faktörlerdir. Terapistlerimiz, klinik gözlemler ve testlerle yapılan değerlendirme sonrasında çocuğun dil/konuşma/iletişim becerilerini değerlendirir ve ihtiyacına uygun terapi programları belirler. Otizmli çocukların tedavisinde ekip yaklaşımı çok önemlidir. Terapistlerimiz çocuğun gelişimini ailesiyle yakın işbirliği içinde nörolog, psikiyatrist, özel eğitim uzmanı ve diğer ilgili uzmanlarla bağlantılı olarak takip ederler.

Çocukluk Çağı Konuşma Apraksisi

Çocukluk çağı konuşma apraksisi olan çocuklarda kaslarda bir güçsüzlük olmamasına ve kişi ne söylemek istediğini bilmesine rağmen konuşma seslerinin programlanması ve üretilmesindeki sorunlar nedeniyle kaslara doğru emir gitmez. Terapideki amaç çocuğun anlaşılır bir konuşma geliştirmesidir. Hiyerarşik bir sıra gözetilerek kolaydan zora doğru bir çalışma yapılır. Gelişmenin sağlanabilmesi için çalışmaların uzman kişilerce yapılması ve terapi sıklığının fazla olması gerekir. Ancak doğru tekniklerle yapılacak yoğun konuşma terapisi programıyla gelişme kaydedilebilir.

İşitme Engeline Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları

Çocuklar dillerini duyarak öğrenirler. İşitmesinde problem olan çocuklar anlama, konuşma ve buna bağlı olarak sosyal ve akademik becerilerde zorluk yaşamamaları için mutlaka ugyun terapilerle desteklenmelidir. İşitme engelli çocukların öncelikle dil değerlendirmesinden geçirilerek yaşlarına uygun dil ve konuşma becerilerinin edinip edinmediklerine bakılır. Bu değerlendirme standardize testler, klinik değerlendirme ve gözlemlerle gerçekleştirilir. Çocuğun konuşma anlaşılırlığında sorun varsa artikülasyon değerlendirmesi de yapılır. Eksik alanlara göre terapistlerimiz dil gelişimi ve/veya artikülasyona yönelik çalışmalar yapar.

Dudak-Damak Yarıklıklarına Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları

Dudak yarığı üst dudakta, damak yarığı damakta bulunan tek ya da çift taraflı açıklıktır. Bir doğum anomalisi olup kafatasında damağı oluşturan kemiklerin tam kapanmaması nedeniyle ortaya çıkar. Dudak-damak yarıklıklarında artikülasyonla ilgili sorunlar ve velofarengeal yetersizliğe bağlı hipernazal konuşma ortaya çıkabilir. Bazı sorunların tedavisi cerrahi ve ortodontiktir. Terapistlerimiz dudak-damak yarıklıklarına bağlı tam olarak hangi dil ve konuşma bozuklukların oluştuğunu tanımladıktan sonra artikülasyon problemleri için uygun bir terapi yöntemi belirler.

Genetik Sendromlara Bağlı Dil ve Konuşma Bozuklukları

Dil ve konuşma becerilerini etkileyen çok sayıda genetik sendrom vardır. Örneğin Down Sendromu çocuklarda en sık karşılaşılan ve dil ve konuşma alanında güçlüklere neden olan sendromlardan biridir. Genetik sendromlarda erken dönemde beslenme ve yutma ile sorunlar varsa ailenin bilgilendirmesi ve yönlendirilmesi, dil dudak hareketleri ve çiğneme becerilerinin geliştirilmesi, ses farkındalığının geliştirilmesi ve ses taklitlerinin arttırılması gibi çalışmaların yanı sıra, ilerleyen dönemlerde dil ve konuşma gelişimine yönelik ayrıntılı değerlendirme ve terapi süreci yürütülür.

Ses Bozuklukları

Ses bozuklukları, ses tellerinde veya gırtlakta oluşan bazı rahatsızlık ve hastalıklar sonucu oluşur. Dil ve konuşma terapisi, polip, nodül, mutasyonel falsetto, Reinke ödemi, vb. durumlarda tıbbı müdaheleler eşliğinde veya öncesi/sonrasında uygulanarak, ses bozukluğun giderilmesinde önemli bir rol oynar.

Dizartri

Dizartri, sinir sistemindeki hasar nedeniyle konuşmayı sağlayan organların (dil, dudaklar, ses telleri gibi) kas kontrolünün tam sağlanamamasıdır. Dizartrinin türüne göre konuşma özellikleri ve buna bağlı olarak terapide uygulanan yöntemler farklıdır; terapistlerimizin amacı konuşma anlaşılırlığının arttırılması ve kişinin çevresindekilerle daha rahat iletişim kurabilmesidir.

Afazi

Afazi, çoğunlukla yetişkin ve yaşlılarda görülen, beyin hasarı sonrası ortaya çıkan dil bozukluğudur. En yaygın afazi nedeni inmedir. Genellikle beyin damarlarındaki bir tıkanma veya kanama sonrası ortaya çıkar. Travmatik beyin yaralanması, tümör oluşumu veya bazı nörolojik hastalıklar sonrası da afazi görülebilir. Dil ve konuşma terapistlerimiz gerek afazi için geliştirilmiş testler gerekse klinik gözlemler yardımıyla kişinin dil becerilerinin düzeyini değerlendirir, daha sonra hastaların var olan becerilerini kullanarak iletişim, dil ve konuşma alanında gelişme sağlamak için çalışılır.